14 Mart Böbrek Günü
Kocaeli Şehir Hastanesi Nefroloji Hekimi Prof. Dr. Erkan Şengül 14 Mart Böbrek Günü Kapsamında Önemli Bilgilendirmelerde Bulundu.
Kronik böbrek hastalığının (KBH), sık görülen ve tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirten Dr. Şengül “Kalp damar hastalıkları için önemli bir risk faktörüdür. Hastalık, böbrek fonksiyon düzeyine göre 5 evreye ayrılmıştır. Evrenin artmış olması, hastalığın ilerlemiş olduğunu gösterir. Hastalık erken evrelerde çok aşikar belirti ve bulgu vermeyebilir. Halsizlik, çabuk yorulma, iştahsızlık, kilo kaybı, kaşıntı, bulantı-kusma, ayaklarda uyuşma ve yanma, bilinç değişiklikleri, kanama, nefes darlığı, göğüs ağrısı şeklinde belirtiler görülebilir. Fizik muayenede, tansiyon yüksekliği, solukluk, kirli sarı cilt rengi, ciltte kaşıntı izleri, ciltte berelenmeler, kalp yetmezliği bulguları, ritim bozuklukları ve ayaklarda şişlik saptanabilir. Hastalığın sıklığı yaş ile birlikte artmaktadır. 80 yaş üzerindeki kişilerde %54,7 oranında ortaya çıkmaktadır. KBH’nın en sık nedenleri diyabet, hipertansiyon, glomerülonefritler, tubulointerstisyel hastalıklar, damar hastalıkları ve kistik hastalıklardır. Erken teşhis özellikle riskli grupların taranması ile mümkündür. Taramalar, en basit şekli ile kan ve idrar incelenmesi ile yapılır. Diyabet, hipertansiyon ve obezite varlığı; daha önce akut böbrek hastalığı geçirme; 40 yaş üzeri olma; kanser öyküsü; hepatit B ve C gibi enfeksiyon hastalıkları; ağrı kesiciler gibi böbrek hasarı yapabilecek ilaç kullanımı; ailede KBH öyküsü olması durumunda tarama yapılmalıdır “dedi.
HASTALIĞININ İLERLEMESİNİ YAVAŞLATAN ÇEŞİTLİ İLAÇ VE YAKLAŞIMLAR VAR
Dr. Şengül “Tedavide öncelikle, vücutta sıvı eksikliğinin giderilmesi, ilaçlı film ve anjiografide kullanılan radyokontrast maddelerin kısıtlanması, böbreğe zararlı ilaçların kesilmesi, taş gibi idrar akışını engelleyen araya giren faktörlerin ortadan kaldırılması gerekir. Hastalığının ilerlemesini yavaşlatan çeşitli ilaç ve yaklaşımlar vardır. Kalp hastalığı, enfeksiyonlar, glomerül hastalıkları gibi asıl nedenin tedavisi gerekir. Kan basıncı kontrol altında tutulmalıdır. Böbreği koruyan renin anjiotensin sistemini (RAS) baskılayan ilaçlar ve SGLT2 baskılayan ilaçlar hastalık seyrini olumlu etkilemektedir. Diğer taraftan, diyette protein alımı kısıtlanmalı, sigara kesilmeli ve kilo kontrolü sağlanmalıdır. Kan şekeri ve kolesterol düzeyi kontrol altında tutulmalıdır. Hastanın Nefroloji hekimi tarafından takibi yapılmalıdır. “ diyerek sözlerini sonlandırdı.
Kaynak:İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.