Aşırı Sıcak Havalarda Dikkat Etmemiz Gerekenler

Aşırı Sıcak Havalarda Dikkat Etmemiz Gerekenler

Kocaeli Şehir Hastanesi Kardiyoloji hekimlerinden Doç. Dr. Murat Uğur, aşırı sıcak havaların kalp sağlığına etkileri konusunda açıklamalarda bulundu.



Doç. Dr. Murat Uğur, “Sıcak havaların özelinde; daha geniş çapta dünyamız üzerinde iklim değişikliğinin olumsuz etkileri, kalp hastalığı olan insanlar da dahil olmak üzere, tüm dünya nüfusunu olumsuz etkilemektedir. Aşırı sıcaklıkların, kalp hastalıklarına bağlı olumsuz olay riskini artırdığını ve kalp hastalığı ile yaşayan insanların bu tür çevresel etkilerden orantısız bir şekilde etkilendiğini bilmekteyiz. İklim değişikliğinden kaynaklanan sağlık sorunlarından birinin, yüksek ortam sıcaklıklarına maruz kalma ile ilişkili artan ölüm ve morbidite oranları olması beklenmektedir. Isıya bağlı hastalıklar büyük ölçüde önlenebilir olduğundan, bunu önlemenin en önemli noktası, duyarlı bireyler ve yakınları tarafından uygun önleme stratejilerinin kullanılmasına bağlıdır.

İnsanın soğuk ortamlara adaptasyonu, davranışsal tepkilerden (örneğin, ek giysi giymek vb.) büyük ölçüde desteklenirken, ısıya adaptasyon, vücudun soğutma sistemi olarak davranma yeteneğine bağlıdır. İnsanlar, ortam sıcaklığından bağımsız olarak vücut ısılarını 37°C civarı gibi dar bir aralıkta korurlar. Artan sıcaklık karşısında vücudun ana savunma yolları ısı kaybını sağlamak için ter üretimi, artan kalp debisi ve kan akışının cilde yeniden yönlendirilmesidir. Bunlar içerisinde ter üretimi, ısıyı kaybetmenin birincil yoludur. Bu yanıtlar, yaşlılarda veya kronik hastalığı olanlarda veya bazı ilaç gruplarını (örneğin diüretik) alanlarda daha az olabilir ya da vücut cevabı gecikebilir. Bir bireyde sıcaklığa bağlı hastalık belirtileri genellikle ısı yorgunluğu ile başlar ve tedavi edilmezse, klinik olarak en az 40.6°C’lik bir vücut sıcaklığı olarak tanımlanan sıcak çarpmasına ilerleyebilir. Sıcak çarpması olan bir bireyde ölüme ilerleme hızlı bir şekilde gerçekleşebilir ve hızlı tıbbi bakımda bile, sıcak çarpması vakalarının %15'i ölümcüldür. Sadece sıcak çarpması değil, akut miyokard enfarktüsü ve konjestif kalp yetmezliği için başvurularda ısıya bağlı artışlar görülmüştür.” açıklamalarında bulundu.

Ayrıca Dr. Uğur, “Sıcak havalarda vücut ısısını ayarlamakta esas olan, terleme ve nefes yoluyla kaybedilen sıvıların yerine konabilmesidir. Sıvı hacmi yetersizse (alım azlığı), metabolik talepler çok yüksekse (fiziksel aktivite fazlalığı) veya kalp, artmış kalp debisi taleplerini karşılayamıyorsa (kalp hastalığı), vücut ısısını ayarlamada başarısız olunabilir. Yaşlı bireyler, susuzluk hissinin azalması sonucu düşük sıvı alımına sahip olabilir. Ayrıca suyun sodyumsuz değiştirilmesi, vücut elektrolitlerinde dengesizliğe neden olmaktadır. Sıcak havalarda tavsiye olarak ise fiziksel aktiviteyi, spora katılımı ve bahçecilik gibi potansiyel olarak yorucu görevleri kısıtlamak veya en azından bunları günün en serin dönemlerinde yapmak olabilir. Vücut ısısındaki 3°C'lik bir artış hayatı tehdit edebilir. Bu nedenle, sıcak çarpması riski genellikle fiziksel aktivite ile birleşir ve çok aktif olan kişilerde sıcak çarpması ılımlı ortam sıcaklıklarında bile meydana gelebilir. Özellikle yaşlılarımızın fiziksel aktivitesi yazın kışa göre çok daha yüksektir.” diyerek yaşlılarımızı uyardı.

Son olarak Doç. Dr. Murat Uğur, yaz mevsimini yaşadığımız ve aşırı sıcaklara maruz kaldığımız şu günlerde kalp hastalığı olan, hatta sağlıklı olduğu kabul edilen kişilerin bile aşırı sıcaklarda dikkat etmesi gerekenleri şu şekilde sıraladı:

Hafif, bol giysiler giymek,
Susuzluk beklemeden düzenli olarak su içmek,
Evde klimanız yoksa, klimalı veya serin bir ortam oluşturmak,
Dışarda iseniz şapka takmak, güneşten korunmak,
Fiziksel aktivitelerden kaçınmak, tamamen bunu yapamıyorsak fiziksel aktiviteyi azaltmak,
Alkol almaktan kaçınmak,
Yakınınızda sıcak havaya duyarlı insanlar varsa onlara daha yakın bakmak,
Çocukları kapalı bir arabada bırakıp market vb. yerlere gitmemek,
Günün en sıcak bölümünde dışarı çıkmaktan kaçınmak,
Sık banyo yapmak veya duş almak,
Özellikle kalp ilacı içen ve tansiyon düşüklüğü yaşayan kişilerin ilaç ayarlaması için hekimleri ile irtibata geçmesi önerilir.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.